Cumhuriyetimizin 100. ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi kuruluşunun 60. yılı kapsamında, Ankara'daki tıp fakülteleriyle ortaklaşa düzenlenen "14 Mart Tıp Bayramı" Tıp Fakültesi Dekanlığının ev sahipliğinde gerçekleşti.
Her yıl Mart ayının 14'ünde kutlanan, tıp alanında çalışanların hizmet sorunlarının ve bilime katkılarının konuşulduğu bir anma ve kutlama günü olan Tıp Bayramı programı Anıtkabir’de başladı. Anıtkabir ziyaretinin ardından Sıhhıye Yerleşkesi Kültür Merkezinde devam eden etkinliğe, Ankara’daki tüm tıp fakültelerinden katılımcılar ve Hacettepelilerin yanı sıra Vali Yardımcısı Ayhan Özkan, Başkent Üniversitesinin kurucusu ve rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gülsev Kale katıldı.
Programın açılışında konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Deniz Demiryürek, Tıp Bayramı’nın tarihiyle ilgili bilgiler paylaştı. Tıp Bayramı'na yönelik ilk kutlama hareketinin aslında bir tepki hareketi olduğu ve 1919 yılının 14 Mart'ında işgal altındaki İstanbul'da gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Demiryürek, tıbbi üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Bora'nın önderliğinde bu hareketin başladığını ve o dönemin tüm hocalarının da bu harekete destek vermesiyle tıp bayramının, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başladığını dile getirdi.
Sağlıkta şiddet konusuna da değinen Demiryürek, hekimliğin büyük fedakarlık gerektirdiğini belirterek, “Hekim şefkatlidir, sabırlıdır, anlayışlıdır. Hastaneye başvuran, sıkıntısı olan kişi ve yakınlarının endişesi, gerginliği hekimde de vardır. Ancak beklentisinin gerçekleşmediği bahanesiyle saldıran, öldürenlere karşı eğitilmemiştir hekim. Biz hala bu eğitimi vermiyoruz, vermek zorunda kalmaktan çok uzak olacağımız günleri en kısa sürede diliyoruz. Sağlıklı bir toplum yaratabilmek uğruna büyük bir özveriyle çalışan, kendinden önce hastasını düşünen, gerektiği zaman hiç terettüt etmeden ailesinden, evinden, uykusundan ve yemeğinden ayrı kalan fedakar meslektaşlarımın ve onlara bu mesleği icra ederken desteklerini esirgemeyen tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum” diye konuştu.
"ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRME GAYRETİNE DÜŞTÜK"
Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serhat Ünal da bir konuşma yaparak deprem felaketinde hayatını kaybedenlere ve üniversite olarak neler yapıldığına yönelik şu bilgileri paylaştı: “Üniversitemizde eğitim gören 17 öğrencimizi maalesef deprem nedeniyle kaybettik. Bütün ülkeyle beraber acımızı bağrımıza gömüp üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme gayretine düştük. İlk gün, 6 Şubat saat 17.30 itibariyle Hacettepe Üniversitesi Hastanelerinden 17 hekim arkadaşımız bölgeye ulaştı. 8 öğretim görevlisi ve 62 asistanımız deprem bölgelerindeki hastanelerde ilk 10 gün topyekün görevlerini yerine getirdiler. İlk günden itibaren 13 Mart 2023 tarihine kadar hastanelerimize 1075 yaralı kabul edildi. Bunlardan 66’sı halen hastanemizde tedavi görüyor. Hızlı bir şekilde oluşturulan bir psikososyal destek hattıyla gelen tüm hastalar ve yakınları için psikososyal bir destek gerçekleştirildi. Personellerimiz tarafından yapılan bağışlarla da 9 tır, ihtiyacı olan depremzedelere ulaştırıldı.”
Tıp Bayramı etkinliği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Stj. Dr. Baran Kart ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Temsilcisi Arş. Gör. Dr. Yavuz Kutay Gökçe’nin konuşmalarının ardından, Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek’in "Afet Sonrası Tıp Eğitimi" adlı konferansı ile devam etti.
Hacettepe’de tıp bayramlarında geleneksel hale gelen mantarlı pilav ikramıyla etkinlik sona erdi.